Türkiye’nin eşsiz tarih ve kültür hazinelerinden biri olan Phaselis Antik Kenti, Akdeniz’in muhteşem manzaraları arasında yer alan, büyüleyici bir tarihi yerleşimdir. Antik çağlardan günümüze kadar varlığını sürdüren bu kent, hem tarih meraklıları hem de doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğindedir.
Phaselis Antik Kenti’nin Tarihi
Phaselis Antik Kenti, Antalya'nın batısında, Kemer ilçesi yakınlarında yer alan ve Akdeniz’in tarihi zenginlikleri arasında önemli bir yere sahip olan bir antik kenttir. Kentin tarihi, hem bölgedeki kültürel etkileşimleri hem de Akdeniz ticaretinin önemini anlamak için büyük bir öneme sahiptir.
Kuruluş ve Erken Dönem
Phaselis Antik Kenti’nin M.Ö. 7. yüzyıl civarında kurulduğu düşünülmektedir. Kentin kuruluşuna dair kesin bilgiler sınırlı olsa da, bu dönemde Likya ile Pamfilya bölgeleri arasında önemli bir liman kenti olarak ortaya çıktığı bilinmektedir. Kent, coğrafi konumu sayesinde Akdeniz ticaret yolları üzerinde stratejik bir noktada bulunuyordu. Bu durum, Phaselis'in erken dönemde hızla gelişmesine ve zenginleşmesine katkıda bulunmuştur.
M.Ö. 6. yüzyıl itibarıyla Phaselis, bölgedeki diğer kentlerle yoğun ticaret ilişkileri kurmuş ve özellikle deniz ticaretinde öne çıkmıştır. Limanı, hem ticaret gemileri hem de askeri amaçlar için önemli bir rol oynamıştır. Phaselis'in çevresindeki zengin tarım arazileri, kentin ekonomik gücünü desteklemiştir.
Persler Dönemi
Phaselis, M.Ö. 5. yüzyılın başlarında Pers İmparatorluğu'nun hakimiyeti altına girdi. Bu dönemde, Perslerin Anadolu üzerindeki etkisi arttı ve Phaselis de bu geniş imparatorluğun bir parçası haline geldi. Persler, kenti stratejik bir liman olarak kullanarak hem ticaret hem de askeri açıdan önemini korudu.
Perslerin bölgedeki hakimiyeti süresince, Phaselis'in yerel yönetim yapısı büyük ölçüde korunmuş olsa da, kent üzerindeki Pers etkisi hissedilir derecede arttı. Perslerin deniz ticaretini kontrol altına alma çabaları, Phaselis’in önemini daha da artırdı.
Atina Deniz Birliği ve Bağımsızlık
M.Ö. 5. yüzyılın ortalarında Phaselis, Atina önderliğindeki Delos Birliği’ne (Atina Deniz Birliği) katıldı. Bu dönemde, Atina’nın Ege ve Akdeniz’deki deniz üstünlüğü Phaselis gibi kentler için yeni fırsatlar sundu. Kent, birliğe katılarak hem ekonomik hem de askeri olarak Atina’nın desteğini aldı.
Ancak, bu birlik içinde olmanın getirdiği ekonomik yükler ve Atina’nın baskıcı politikaları, Phaselis’in bağımsızlık arayışını tetikledi. M.Ö. 4. yüzyılın başlarında, kent birliği terk etti ve bağımsızlığını kazandı. Bu bağımsızlık dönemi, Phaselis’in kültürel ve ekonomik olarak yeniden canlanmasına yol açtı.
Helenistik Dönem ve Büyük İskender
M.Ö. 334 yılında, Büyük İskender'in Anadolu seferi sırasında Phaselis, diğer birçok kent gibi onun hakimiyeti altına girdi. Büyük İskender, Anadolu'daki Pers egemenliğine son vererek, bölgedeki kentleri birer birer Makedon İmparatorluğu’na kattı. Phaselis, bu dönemde Helenistik kültürün etkisi altına girdi ve kentin mimarisi, sanatı ve günlük yaşamı büyük ölçüde Helenistik özellikler kazandı.
Büyük İskender'in ölümünün ardından, Phaselis, Makedon generaller arasında paylaşılan topraklar arasında yer aldı. Bu süreçte, kent çeşitli Helenistik krallıkların egemenliğine girdi, ancak ticaret merkezi olma özelliğini korudu.
Roma Dönemi
M.Ö. 1. yüzyılda, Phaselis, Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdi. Roma dönemi, kentin tarihinde yeni bir sayfa açtı. Roma İmparatorluğu’nun geniş ticaret ağı ve yolları, Phaselis’in Akdeniz ticaretindeki önemini daha da artırdı. Kent, bu dönemde büyük bir refah dönemine girdi ve Roma mimarisi ile yeniden şekillendi.
Roma döneminde Phaselis, **limanı, su kemerleri, tiyatrosu ve agora gibi yapılar** ile önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline geldi. Kentin limanı, Roma İmparatorluğu'nun Akdeniz’deki ticaret yollarının önemli duraklarından biri olarak hizmet verdi. Ayrıca, kent çevresinde bulunan zengin tarım arazileri, Roma vatandaşlarına ve ordusuna yiyecek temin etmek için kullanıldı.
Bizans Dönemi ve Zayıflama
Phaselis, Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesinden sonra Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi. Bizans döneminde, kent stratejik önemini bir süre daha korudu ancak zamanla Akdeniz ticaret yollarındaki değişiklikler ve siyasi karışıklıklar nedeniyle eski ihtişamını kaybetmeye başladı.
Bizans döneminin sonlarına doğru, Phaselis korsan saldırıları, depremler ve ekonomik gerileme gibi nedenlerle zayıfladı. Kentin nüfusu azaldı ve sonunda terk edildi. Phaselis, tarihin tozlu sayfalarında kaybolarak, bir zamanlar Akdeniz'in önemli limanlarından biri olan kimliğini yitirdi.
Phaselis Antik Kenti Nerede?
Phaselis Antik Kenti, Antalya’nın batısında, Kemer ilçesi yakınlarında yer almaktadır. Antalya şehir merkezine yaklaşık 70 km mesafede bulunan bu antik kent, hem kara yolu hem de deniz yolu ile kolaylıkla ulaşılabilir. Özellikle yaz aylarında bölgeye yapılan tekne turları, ziyaretçilere hem deniz keyfi hem de tarih turu imkanı sunmaktadır.
Phaselis Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?
Phaselis Antik Kenti’ne ulaşım oldukça kolaydır. Antalya şehir merkezinden yola çıkıp Kemer yönüne doğru ilerledikten sonra, Phaselis tabelalarını takip ederek kente ulaşabilirsiniz. Ayrıca, toplu taşıma araçları veya özel turlar ile de bu tarihi kenti ziyaret edebilirsiniz. Phaselis’e yapılan günübirlik turlar, ziyaretçilere hem tarihi keşfetme hem de denizin tadını çıkarma fırsatı sunar.
Phaselis Antik Kenti’nde Görülecek Yerler
Phaselis Antik Kenti, ziyaretçilerine çok sayıda tarihi yapı ve doğal güzellik sunmaktadır. Antik tiyatro, kentin en iyi korunmuş yapılarından biridir ve antik dönemdeki sosyal yaşamı gözler önüne serer. Ayrıca, kent surları, agora ve tapınak kalıntıları da görülmeye değer diğer yapılar arasındadır.
Phaselis Antik Kenti, su yönetimi açısından oldukça gelişmiş bir altyapıya sahipti ve bu yönüyle de dikkat çekiyor. Erken dönemlerde su ihtiyacını kuyu ve sarnıçlar aracılığıyla karşılayan kent, Roma dönemine gelindiğinde daha gelişmiş su kemerleriyle donatıldı. Bu su kemerleri, kentin kuzeyindeki bir kaynaktan suyu alarak, künk ve kanallar aracılığıyla şehrin çeşitli bölgelerine dağıttı.
Phaselis’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, **kanalizasyon ve drenaj sistemi** ile donatılmış olmasıdır. Kentin ana caddesi, askeri liman ile güney limanı birbirine bağlayan ve genişliği 20 metreyi bulan 125 metrelik bir yoldu. Bu ana caddenin altında, dönemin ileri teknolojilerini yansıtan bir kanalizasyon ve drenaj sistemi bulunuyordu. Bu sistem, yağmur suyunun ve atıkların etkin bir şekilde şehir dışına taşınmasını sağlıyordu. Ana caddenin kaldırımları üçer basamakla çıkılan yüksek bir platforma sahipti ve bu düzenleme, suyun kontrollü bir şekilde akmasını kolaylaştırıyordu.
Kentte ayrıca üç adet agora (meydan) ve bir tiyatro bulunuyordu. Agoralardan biri, Bizans dönemine ait küçük bir bazilika kalıntısını içeriyordu. Kentin iki hamam kalıntısından küçük olanı, Roma dönemi hamamlarının ısıtma sistemleri hakkında bilgi veriyor, bu da Phaselis’in sadece su yönetimi değil, aynı zamanda banyo kültürü açısından da ileri bir düzeyde olduğunu gösteriyor. Phaselis, bu altyapı özellikleriyle, hem mühendislik açısından hem de günlük yaşamın nasıl organize edildiğini anlamak açısından önemli bir antik kenttir.
Phaselis’in en etkileyici özelliklerinden biri de doğal güzellikleridir. Kentin çevresi, yemyeşil ormanlarla kaplıdır ve bu ormanlar arasında yürüyüş yapmak, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. Ayrıca, Phaselis’in masmavi denizi, yaz aylarında serinlemek ve güneşin tadını çıkarmak için ideal bir yerdir.