İnsan, yaratılışını bir güce dayandırma ihtiyacı tarihin şafağından bu yana hiç değişmemiştir. Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Bu sorunun cevabını arayan insanlık kimi zaman bir puta kimi zaman güneşe kimi zaman da tüm bunları yarattığına inandığı bir güce tapmıştır. Güzeli kutsamak ve Tanrı buyruğu ile korumak, güzel ve iyi olanın yok olması kaygısından gelmiştir. Antik Yunan’da şiir bir hayli önemli yer tutan önemli bir kavramdı. Bu sebeple şiiri tanrılar korumalıydı. Bu sorumluluk Tanrılar Dağı olarak da anılan Olimpos Dağı’nın en görkemli ve kudretli tanrılarından biri olan Apollon’a verilmişti. Şiir ve ışığın Tanrısı olmak insan tarafından Apollon'a ithaf edildi, Tanrı Apollon tarafından da insana büyük bir ilham bahşedildi.
Yunan mitolojisinde oldukça önemli bir yere sahip olan Tanrı Apollon, güneşin, ışığın, aydınlığın tanrısıdır. Aydınlığa hükmetmekle kalmayan bu tanrı aynı zamanda güzel sanatların, müziğin ve şiirin, şifacılığın, ateşin ve kehanetlerin de tanrısıdır. Olimpos Dağı'ndaki 12 tanrıdan biri olarak, Antik Yunan toplumunda etkisini sürdürmüş olan, inanç sistemini ve kültürel yapıyı oldukça etkilemiş olan bir tanrıdır.
Mitolojik Köken ve Aile Bağlantıları
Apollon, Zeus ve Leto’nun çocuğudur. Tanrıça Artemis'in ikiz kardeşidir. Apollon’un ailesi, Yunan mitolojisindeki en güçlü tanrı ve tanrıçalarından oluşur. Aslında Yunan tanrısı olan Apollon, Roma mitolojisinde Apollo olarak da anılmaktadır. Apollon’un doğduğu yer olarak işaret edilen farklı bölgeler bulunmaktadır. Bir kaynağa göre Anadolu kıyıları olan Likya’da özellikle işaret edilen bir yer olarak Patara’da doğduğu söylenirken bir başka kaynakta ise Yunanistan’ın bir adası olan Delos’ta doğduğu düşünülmektedir.
Apollon’un Özellikleri ve Sembolleri
Apollon, genellikle genç ve güzel bir genç olarak tasvir edilir. Kirişli bir yay, altın bir kithara veya lir, güneş ışığının etrafında onu çevreleyen bir ışık halesiyle resmedilir. Müzik aletleri, okçuluk ekipmanları, kavuşamadığı aşkı Daphne’ye ithafen başındaki defne yapraklı taç gibi sembolleri vardır.
Apollon Kültü ve Tapınma
Antik Yunanistan'da Apollon’a tapınmak oldukça geniş bir yer tutmuştur. Özellikle Delphi'deki Apollon Tapınağı, Panhelenik Kutsal Alan’ın önemli bir parçası olarak Tanrı Apollon’a tapınmak üzere kullanılan bir ibadet merkezi haline gelmiştir. Apollon'un kehanetlerini ve danışmanlığını arayanlar, Delphi'ye ziyaretlerde bulunur, Pythia adı verilen Apollon rahibeleri aracılığıyla Tanır Apollon’dan bilgelik talep ederlerdi.
Apollon’un Yetenekleri ve Alanları
Apollon çok yönlü bir tanrıydı. Bu sebeptendir ki kendisiyle ilişkilendirilen birçok alan bulunur, birçok yeteneğe sahiptir. Müzik, şiir, sanat, tıp ve şifacılık gibi birçok alanda ustalık sahibidir. Sanatın olduğu kadar zanaatlerin tanrısı olduğu da ifade edilmektedir. Spor, özellikle okçuluk alanında da mahir bir tanrı olarak bilinir. Muhteşem okçuluğu sebebiyle aynı zamanda avcılıkla da ilişkilendirilmiştir. Denizciler için de önemli bir Tanrı olan Apollon’un denizcileri koruduğu da düşünülmektedir. Tarım ve hayvancılıkla da ilişkili olan bu tanrı, sürülerin ve çobanların da koruyucusu olarak görülmektedir. Apollon, Olimpos Dağı'nın en yetenekli ve çok yönlü tanrılarından biri olarak, insanlığa birçok hediye ve bilgi vermiştir.
Apollon’un Mitolojik Hikayeleri ve Efsaneleri
Apollo'nun mitolojik hikayeleri arasında,
Python miti: Zeus’tan hamile kalan Leto, Zeus’un karısının lanetine uğrar. Python burada Hera’nın tarafını tutar ve Leto’nun hamileliği boyunca onu kovalar. Python, Gaia (Toprak ana)’nın oğludur. Leto en sonunda Hera’nın lanetinin ulaşmadığı Delos adasında doğum yapar. Apollon ve Artemis bu şekilde dünyaya gelmiştir. Apollon bebeklikten hızlıca gençlik dönemine ulaşmış ve annesine yapılan zulmün hesabını sormak istemiştir. Bu sebeple Delphi’de yaşayan ve burayı koruyan Python’un peşine düşmüştür. Altın yayı ve okuyla Python’u öldüren Apollon, annesinin uğradığı zulmün intikamını almış, iyilik ve kötülük savaşında iyiliğin kazanmasını sağlamış ve aynı zamanda bir tanrı olarak yeteneklerini ispatlamıştır. Delphi, Python’un ölümünden sonra Apollon’a adanmış kutsal bir yer haline gelmiştir.
Daphne miti: Python’u öldüren Apollon kibre kapılmıştır. Kendi okçuluk yeteneklerini övdükçe över ve yenilmez olduğunu düşünür. Aşk tanrısı olan Eros’un okçuluk yeteneklerini küçümser. Eros, Apollon’a bir ders vermek ister. Eros’un altın oku birini aşık ederken kurşun oku da aşktan kaçmasına sebep olur. Eros, Apollon’a altın oku, Daphne’ye de kurşun oku atar. Apollon Daphne’yi görür görmez aşık olur, Daphne ise kendisinden hızla kaçar. Daphne’nin bu kaçışı, özgürlük arzusu olarak da yorumlanır. Daphne tek başına Apollon’dan kurtulamaz ve babası Peneus’tan yardım ister. Peneus, nehirlerin tanrısıdır ve kızının bu yardım isteğini geri çevirmeyerek onu bir defne ağacına dönüştürür. Daphne’nin vücudu kabuklaşırken ayakları köklere, elleri dallara ve saçları da defne yapraklarına dönüşür. Apollon Daphne’ye kavuşamaz ve onun dönüştüğü defne ağacına sarılır. Senin yaprakların her zaman yeşil kalacak der ve onu kutsal ağacı olarak ilan eder. Defne yaprakları zafer ve onurun simgesi haline gelir. Apollon’un başındaki defne yapraklı taç da sonsuz aşkının yanı sıra zaferlerini de temsil etmektedir.
Marsyas miti: Marsyas, Frigya’da yaşayan bir satirdir. Satirler, yarı keçi yarı insandır. Marsyas, Athena’nın icat ettiği bir flütü (aulos da denir) bulur ve onu çalmaya başlar. Burada büyük bir ustalık kazanan Marsyas, oldukça kibirlenir ve Apollon’un lirine karşı üstünlük taslar, Apollon’a meydan okur. Apollon bu meydan okumayı kabul eder ve bir müzik yarışması düzenler. Burada jüri olarak Muses veya Kral Midas’ın seçildiğine dair farklı kaynaklarda farklı söylentiler bulunmaktadır. Her ikisi de yarışmada oldukça etkileyici performans sergilerler. Apollon ve Marsyas arasında bir anlaşmazlık çıkar ve Apollon lirini ters çevirip çok daha karmaşık bir müzik çalar ve aynısını rakibinden de ister. Marsyas ise bunu yapamaz. Bu hileyle Apollon yarışmayı kazanır. Marsyas’ı ağaca bağlayıp derisini yüzerek acımasızca cezalandırır. Marsyas’ın kanı o kadar çok akmıştır ki Frigya’da bir nehir oluşmuştur. Marsyas kibrinin ve tanrılara karşı gelmenin cezasını en ağır şekilde ödemiştir.
7. Sanat ve Edebiyatta Apollon
Apollon, antik dönemden günümüze kadar sanat ve edebiyatta sıkça tasvir edilmiştir. Hem kendisi bir tanrı olarak sanatın koruyucusu iken aynı zamanda bu alanda oldukça yeteneklidir. Elinde bir lir ile tasvir edilen Apollon, Museslerin de başıdır. Musesler, sanat, edebiyat ve bilimin ilham perileri ve koruyucularıdır. Heykelleri, vazoları ve şiirlerde onun güzelliği, kudreti ve sanatsal yeteneklerine yer verilir. Tiyatro oyunlarında onun yetenekleri ve zaferleri anlatılır.
Türkiye'de ki Önemli Apollon Tapınakları
1. Didyma, Aydın: Didyma antik kenti, Aydın ilinde bulunur ve Apollon'a adanmış olan ünlü Didymaion Tapınağı'nı içinde barındırır. Bu tapınak, Antik Yunan döneminin önemli merkezlerinden biri olarak anılırdı. Delphi’den sonraki en önemli Apollon tapınağı ve kehanet merkeziydi. Didyma Antik Kenti ve Apollon Tapınağı ile ilgili daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
2. Klaros, İzmir: Klaros antik kenti, İzmir ilinde bulunur ve Apollon'a adanmış bir tapınağa ev sahipliği yapar. İonia’da inşa edilen Dor tarzındaki tek tapınak olma özelliği taşır. Antik yazarların da söz ettiği Hekatomb (yüz adet hayvan bağlama bloğu) yapısını içeren tek kutsal alan olma özelliğine sahiptir. Bu tapınak, Apollon'un bilicilik merkezi olarak kullanılan tapınaklardan biriydi ve dini açıdan antik
dönemde oldukça büyük bir öneme sahiptir.
3. Smintheion, Çanakkale: Smintheion antik kenti, Çanakkale ilinde bulunur ve Apollon Smintheus'a adanmış bir tapınağa ev sahipliği yapmıştır. Tapınak, Troya’daki en önemli ikinci kutsal alan olarak bilnmektediri. Bu tapınağı, Anadolu’da diğer tapınaklardan ayıran bir özelliği bulunmaktadır. Apollon kültü ilk defa burada fare simgesiyle karşımıza çıkmıştır. Bu da gösteriyor ki tarımla uğraşan halk için de Apollon oldukça önemli bir tanrıydı ve ekinlerin, hasatların koruyucusu olarak da anılmıştır. Çiftçileri, farelerden koruduğuna inanılmaktadır. Bu tapınak da diğerleri gibi Apollon'a adanmış ayinler ve ritüeller için kullanılıyordu.
4.Hierapolis, Denizli: Hierapolis antik kenti, Frigler Dönemi’nde faaliyet göstermiştir. Burada bulunan Apollon’a adanmış bir tapınak vardır. Bu tapınak eski ve dini bir önemi olan Plutonion mağarasının üzerine kurulmuştur. Apollon ve Kibele’nin bu tapınakta buluştuğu düşünülmektedir. Hierapolis antik kentinin ana tanrıçası Kibele’dir.
5.Sagalassos, Burdur: Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Psidia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Roma kültüründe Apollon, Apollo ismiyle anılırdı. Bu antik kente Tanrı Apollo Klarios adında, Apollon’a adanmış bir tapınak inşa edilmiştir. Kentin Aşağı Agorası’nın üst kotunda tapınağa ait kalıntılara rastlamak mümkündür.
Bu tapınaklar, Apollon'un antik dönemde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu, Apollon kültünün birçok inanç sistemini, kültürel ve sosyal faaliyetleri etkilediğini göstermektedir.
Dünya Genelinde Önemli Apollon Tapınakları
1. Delphi, Yunanistan: Delphi, Antik Yunan döneminin en önemli kehanet merkezlerinden biriydi ve Apollon'a adanmış ünlü bir tapınak barındırıyordu. Delphi'deki Apollon Tapınağı, Apollon'un kehanetlerini sunması ve danışmanlık vermesiyle biliniyordu. Tapınak, antik dönemin dini ve kültürel merkezlerinden biriydi ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri çekerdi.
2. Delos, Yunanistan: Apollon’un doğum yeri olarak kabul edilen Delos, uzun yıllar önemini korumuştur. Burada ada merkezinde Apollo tapınağı bulunmaktadır. Adanın çevresinde de Giritliler ve Makedonyalılar’a ait yapılar bulunmaktadır.
3. Bassae, Yunanistan: Bassai'deki Apollon Epikurios Tapınağı, Antik Yunan devletlerinden konum olarak uzak olsa da olağandışı özellikleri sebebiyle döneminde önemli bir dini ve kültürel merkez olmuştur. Tapınak, oldukça iyi korunmuştur ve antik dönemin önemli mimari yapılarından biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.
4. Syracuse, Sicilya, İtalya: Syracuse antik kentinde, Antik Yunan dönemine ait Apollon'a adanmış bir tapınak bulunmaktadır. Bu antik kent bir koloni devlet olarak kullanılmıştır. Buradaki tapınağın M.Ö. 575’te mimar Epikles tarafından inşa edildiği düşünülmektedir. Sicilya bölgesinde inaş edilen tapınak en eski Yunan Dor Tapınağı olma özelliğine sahiptir. Roma İmparatorluğu’nun son ve Bizans İmparatorluğu dönemlerinde tapınak kilise olarak kullanılmış, daha sonra İslam toplumu hakimiyeti altındayken de cami olarak kullanılmıştır.
5. Thermos, Yunanistan: Thermos Orta Yunanistan’da yer alan bir antik kenttir. Aetolia-Acarnania bölgesinde yer alan bu kent, antik Aetolia'nın dini ve siyasi merkezi konumunda rol oynamıştır. Apollon Tapınağı, ahşap bir yapıdan daha sonra taşa dönüştürülmüş ve Dor mimarisi özelliklerine sahiptir. Döneminin bir kehanet merkezi ve dini bir mekanı olarak çeşitli dini ritüeller ve ayinler için kullanılmıştır.
6. Cyrene, Libya: Cyrene, Kuzey Afrika'da, şu anki Libya’da bulunmaktadır. Şehrin M.Ö. 7. yüzyılda Antik Yunan kolonisi olarak kurulduğu düşünülmektedir. Uzun süre kültürel ve dini bir merkez olarak hizmet vermiştir. Apollon Tapınağı, Cyrene'nin en önemli dini yapılarındandır ve şehrin en kutsal alanlarından birini oluşturur. Apollon'a adanmış bu tapınak, Cyrene'nin baş tanrısına olan bağlılığını yansıtır. Cyrene Antik Kenti de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır, buradaki Apollon Tapınağı ve diğer antik yapılar bu sayede koruma altına alınmıştır.